

Namaz Kılmayan Cami
“İnsanın bir ferdinde bir cemaat-i mükellefîn bulunur.” Mesnevî-i Nuriye
İnsan tek başına ayrı bir âlem… Aklının, kalbinin, hayâlinin, hâfızasının, organlarının ve his dünyasının kendilerine uygun ibadetleri ve tesbihleri var.
Sadece birkaç misâl:
Aklın ibadeti, “necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?” suallerinin cevabını arayıp bulmak… Kendisini ve topyekûn kâinatı Allah’ın eseri bilip onlardaki İlâhî hikmetleri tefekkür etmek. Emir ve yasaklara ciddî bir muhatap olmak.
Gözün ibadeti, bakışlarını helâl dairesinde dolaştırmaktır. Böyle bir göz, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle “rahmet çiçeklerinin mübarek bir arısı” olarak dağdan da bal süzer, ırmaktan da; denizden de bal süzer, semâdan da. Mârifet ve muhabbet balı bütün eşyadan süzülebilir. Çünkü her şey Allah’ı tesbih etmekte, Onun isimlerine âyine olmakta, Onun verdiği vazifeyi kusursuz görmektedir.
Kulak, sesler âleminin gözü gibidir. Kendisine çizilen sınırlar içerisinde, yâni en düşük ve en yüksek frekanslar arasında o âlemi temâşa eder. O da göz gibi bir bal makinası olur. Devamını Oku »