“Asra yemin olsun ki, hiç şüphesiz insan hüsrandadır. Ancak, iman edip., salih amel işleylenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.” Asr Suresi, 1-3 Âyet-i kerimede sadece amel denilmeyip, salih amel buyrulması dikkate şayandır. Kaidesine uygun olmayan bir işçilik salih değildir; ortaya konulan eserin çürüme, bozulma,…
Kategori: Bir Ayet Bir Tefekkür
O hayvanları insanlar için zelil kıldık, onların hizmetine verdik…
Yâsîn Sûresinde insanın emrine verilen hayvanlardan söz edilirken, şöyle buyrulur: “Onları (o hayvanları) kendileri için zelil kıldık (onların hizmetine verdik). Onlardan bazılarına biniyorlar, bazılarını da yiyorlar.” Yâsîn Sûresi, 72 İnsi şeytanlar diyorlardı ki, bu hayvanlar Allah’ın eseri olsalar böyle zelil, biçare olmazlardı. Cenab-ı Hak da…
Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.
Bedendeki her organın kendine göre bir çeşit tatmini söz konusu. Göz görmekle, kulak işitmekle tatmin oluyor. Dilin tatmini tat ile, mideninki gıda ile. Kalbin ise en büyük ihtiyacı, iman. Ben kimin mahlûkuyum? Şu âlem kimin mülkü? Bu dünyada kimin misafiriyim? Daha sonra nereye gideceğim? Beni…
Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı!
Kur’an-ı Kerim nice âyet-i kerimelerinde insana “mahsusât” denilen hisler dünyasında boğulmamasını, ondan “makulât” yâni, hikmetler âlemine nazar etmesini ders verir. Sadece bir misâl: Ğaşiye sûresinde insanoğlundan, devenin yaratılışına, semaya, dağlara ve arza bakması isteniyor. Elbetteki ne hayvan, ne de münkir gibi değil, bir mü’min olarak….