RAKÎB

“Kullarının her şeylerini gözeten, müşahedesi altında tutan.” “Her şey, ilmi, nazarı ve murakabesi altında bulunan.” “Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde Rakîb’dir.” (Nisâ, 4/1) Bu ilâhî isim, Alîm, Basîr ve Şehîd isimleriyle yakından ilgilidir. Her şeyi gören, bilen ve her hadisenin şahidi olan Allah, elbette bütün varlıkları ve bilhassa insanları daimî bir murakabe…

ES-SEMİ? / EL-BASÎR

Semi’: “Gizli aşikâr her şeyi işiten.” Basîr: “Aydınlık karanlık, uzak yakın, büyük küçük her şeyi gören,müşahede eden.”“…Allah’ın âyetleri hakkında münakaşa edenlerin sinelerinde, ancak, yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen Allah’a sığın. Şüphesiz O, Semi’dir,Basîr’dir.” (Mü’min, 40/56) Maddeden münezzeh olan Allah’ın işitmesi, insan idrakinin kavrayabildiği ve hayalinin ulaşabildiği…

VEKÎL

“Yaratıkların bütün işlerine kefil olan.” “İşlerini kendisine bırakanların, isteklerini en iyi şekilde yerine getiren.” “Kendisine tevekkül edilen.” “…Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et. Vekîl olarak Allah yeter.”( Nisâ Sûresi, 4/81) Bir işi kendi başına yapmaya güç yetiremeyenler, onu…

VÂSİ

“Bütün sıfatları sonsuz ve sınırsız olan.” “Geniş rahmetiyle bütün varlıkları kuşatan.” “Sınırsız ilmi, olmuş ve olacak her şeyi içine alan.” “Bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah, Vasi’dir, Alîm’dir.” (Mâide, 5/54) Bu ilâhî isim, mânâca, Muhît ismine yakın görünürse de, Vâsi’ ismi çoğunlukla Allah’ın zâtı ve sıfatları için, Muhît…

LATİF

“En ince ve gizli işleri, bütün incelikleriyle bilenve onlara çok kolay nüfuz eden.” “Kullarına, sezilmez yollardan faydalar ulaştıran.” “Lütufla muamele eden.”“Allah, kullarına karşı lütuf sahibidir; dilediğini rızıklandırır.O, kuvvetlidir, Azîz’dir.”( Şûrâ Sûresi, 42/19) Latîf, kelime mânâsıyla, ‘katı olmayan, ince, hoş ve yumuşak’ mânâsına gelir. Latîf kelimesinin, hem ‘lütuf ve…

METİN

“Kuvveti çok şiddetli olan.”“Hiç şüphesiz, Allah rızık verendir; O, kuvvet sahibi, Metîn’dir.” (Zâriyât S51/ûresi, 58) Metîn, metanet sahibi demektir. Yani, Allah’ın kudreti için, yorulma, zayıflama gibi noksanlıklar düşünülemez. O’nun kuvveti çok şiddetlidir. Kaviyy, her şeye müessir olan, Metîn ise hiçbir şeyden müteessir olmayan mânâsına gelir. Yani, Kaviyy isminin tecellisi karşısında bütün mahlukat zayıf,…

HAFÎZ

“Koruyan, muhafaza eden.” “Varlıkları, kaderle tayin edilmiş bir ecele kadar,zevale uğramaktan koruyan.” “…Hem Rabbim sizin yerinize başka bir kavmi geçirir de siz O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır, Hafîz’dir.” (Hûd Sûresi, 11/57) Hafîz: “Bütün varlık âleminin plan ve programını nur-u Muhammedî’de saklayan.”…

VEDÛD

“Sonsuz muhabbete, yegâne lâyık olan.” “Mahlukatını seven ve onların hayrını isteyen.” “İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren.” “(Rabbin), ilk olarak yaratan ve tekrar diriltendir.O, Ğafur ve Vedûd’dur.” (Bürûc Sûresi, 85/14) Bir hadis-i kutsîde, “Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeye muhabbet ettim ve mahlukatı yarattım.” buyrulur. Nur Müellifi, “Muhabbet bu…

HALÎM

“Cezalandırmaya gücü yettiği halde, hemen ceza vermeyen.” “Kullarının isyanlarına karşı, hemen öfkeye kapılmayan.” “Şüphesiz Allah, Ğafur’dur, Halîm’dir.” (Âl-i İmran Sûresi, 3/155) Hikmet dünyası olan bu âlemde, eşyayı yaratmakta acele etmeyen, mahlukatı safha safha yaratan Allah, bu imtihan dünyasında küfür ve isyanlara da hemen ceza vermez. Kudreti…

HAKEM

“Hükmeden, hakkı yerine getiren.”“Hükümlerinde zulüm bulunmayan.” “(De ki:) Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı tafsilatlı olarak indirmiştir.” (En’âm, 6/114) Bu ism-i şerif yâd edilirken, hayalimiz bizi mahşer meydanına götürür. O dehşetli meydana çıkış, ilâhî bir hükümle olduğu gibi, orada belli bir süre beklenmesi…