İlâhî Mektuplar

Mektûbat-ı Samedaniye: Allah’ın Samed olduğunu ilan eden İlâhî mektuplar  Bilindiği gibi Samed “her şey kendisine muhtaç bulunan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan” demektir.  Samed ismi her varlıkta belli bir ölçüde tecellî eder. Ancak bu tecellî en ileri derecede insanda kendini gösterir. Mesela,  bir taş, …

Namaz Kılmayan Cami

“İnsanın bir ferdinde bir cemaat-i mükellefîn bulunur.”  Mesnevî-i Nuriye İnsan tek başına ayrı bir âlem… Aklının, kalbinin, hayâlinin, hâfızasının, organlarının ve his dünyasının kendilerine uygun ibadetleri ve tesbihleri var. Sadece birkaç misâl: Aklın ibadeti, “necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?” suallerinin cevabını arayıp bulmak… Kendisini ve topyekûn…

SIRF DÜNYA İÇİN Mİ YARATILDIK? 

“Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki bütün vaktini ona sarf ediyorsun?” (Sözler) Nur Külliyatında  geçen bu cümle hayalimi bir anda taziye meclislerine götürdü ve o meclislerde sıkça okunan şu ayet-i kerîmeyi hatırlattı: “Onlar; başlarına bir musibet gelince, ‘Biz şüphesiz Allah’a aidiz (Allah içiniz, Allah’ınız)…

Gayba İman

GAYB “ Gizli olan, görünmeyen” Kur’an-ı Kerim muttakilerden, yâni takva sahibi mü’minlerden bahsederken onların en büyük özelliği olarak “gayba imanlarını” gösterir. “O muttakiler ki gayba iman ederler” mealindeki âyet-i kerimeyi tefsir eden büyük âlimlerimiz, gayba imana iki şekilde mânâ verirler. Birincisi, “onlar gayba iman ederler;…

KÜLLİYET KAZANMA 

Nur Külliyatında,  insanın külliyet kazanarak Allah’a yaklaşması konusunda çok önemli dersler ve mesajlar vardır. Allah’a yaklaşma, kulun Allah’ın rızası dairesinde hareket etmesi, O’nun marifeti, muhabbeti yolunda ilerlemesi ve O’ndan uzaklaşmayı netice veren isyanlardan, günahlardan da hassasiyetle kaçınması ile mümkün olur. “Kulum bana en fazla farzlarla,…

Sebepler tenteneli bir perdedir

“Binaenaleyh nimete bakıldığı zaman Mün’im, san’ata bakıldığı zaman Sâni’, esbaba nazar edildiği vakit Müessir-i Hakikî zihne ve fikre gelmelidir.”   Bir nimetin sadece insana olan faydalarına nazar edilirse ona mana-yı ismiyle bakılmış olur. Halbuki  o nimet, insanı ve onun ihtiyaçlarını bilmeyen toprağın, suyun, ağacın yahut…

Bize Bizden Yakın

Yakınlık denilince insanın aklına, öncelikle, mesafe yakınlığı gelir. Halbuki, günlük hayatımızda yakınlığı daha farklı şekilleriyle de kullanırız; yakın akrabam, cana yakın, gelmesi yakın gibi. Bütün mekânları yaratan Allah,  mekândan  münezzeh olduğuna göre, O’nun bize yakınlığı, yahut bizim O’nun yakınlığını talep etmemiz elbette  mekân ve mesafe…

Benzemezlik

Her varlığın kendine mahsus bir “zatı”, kaderin çizdiği bir “özellikler dünyası” ve  icra ettiği bir “fiiller âlemi” vardır. Bu farklı mahiyetler ve onların gördükleri değişik işler, harika bir nizam içinde cereyan etmekte ve bunların tümünden kâinattaki nizam ortaya çıkmakta ve bu âlemin yaratılışındaki İlâhî maksatlar…

KÜLLÎ UBUDİYET

Nur Külliyatından çok önemli bir hakikat dersi: “Şu kâinattan maksad-ı âlâ, tezahür-ü Rububiyete karşı, ubudiyet-i küllîye-i insaniyedir.” (Sözler) Tezahür-ü rububiyet, Allah’ın terbiye ediciliğini göstererek Rab ismini tecelli ettirmesi, terbiye ettiği mahluklarını başka varlıkların da temaşasına ve tefekkürüne açması demektir. Bu terbiye öncelikle kâinatta kendini göstermiştir. Yani, önce bu…

Ene rasadıyla Allah’ın mülkünü mahlukata taksim etmek

İ’lem Eyyühel-Aziz! İnsanın hilkatinden maksad, mahfî hazine-i İlahiyeyi keşif ile göstermek ve Kadîr-i Ezelî’ye bir bürhan, bir delil, bir ma’kes-i nuranî olmakla cemal-i ezelînin tecellisi için şeffaf bir mir’at, bir âyine olmaktır. Hakikaten semavat, arz ve cibalin hamlinden âciz kaldıkları emaneti insan hamlettiği cihetle cilâlanmış,…