Sedirin üzerinde bir o tarafa, bir bu tarafa dönüyor, elini bazen başının altına koyuyor, bazen aşağı sarkıtıyordu. İç âlemi karmakarışıktı. Hâlâ o tartışmanın tesiri altındaydı. “Tekin’leri niçin susturamadım?” diye kızdı kendi kendine. “Sorularını ağızlarına öyle bir tıkamalıydım ki! Gerçi beni dinlemeye de pek niyetli değildiler…