Nurla aydınlanan Vahdet-ül vücud

“Vahdet-ül-vücudu nasıl görüyorsun? – Tevhidde istiğraktır ve nazara sığmayan bir tevhid-i zevkîdir.” Mesnevî-i Nuriye Vahdet-ül-vücud “lâ mevcude illâ hu” cümlesinde ifadesini bulan bir tasavvuf meşrebi. Felsefecisinden materyalistine kadar geniş kitlelerin dikkatini çeken ve bunların herbirince değişik yönlere çekilen bir garip ekol. Önce, vahdet ve vücut…

Kur-an’ı Kerimin; en dakik bir cüziden bahsetmesinin sebebi, zahir bir surette hatem-i ehadiyetin herkes tarafından görülmesidir. Hakikaten herkes her cüzide bu hatemi okuyabilme özelliğine sahip midir?

Ehad, Allah’ın zâtının birliğini ifade eder. Bütün kâinatı bir saray gibi seyredebilenler o sarayın tümünün bir sultanın mülkü olduğunu rahatlıkla anlar, bazı bölmeleri yahut odaları başkalarına isnat etme hatasına düşmezler. Bu birlik mührü, cüzilerde daha net ve daha rahat olarak okunmaktadır. Şöyle ki, insan bütün…

Birlikteki Kemâl

“Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbanî tezahür eder.” Şualar Bu hikmet dolu cümle bize küllî tefekkür dersi verir. Söz konusu cümlenin devamında bu küllî tefekküre üç tane harika misâl verilir: Şifa, rızık ve hidayet. Bu nimetler, tek bir insan için düşünüldüğünde de yine Allah’ın…