Hergün, gerek nefsinde gerek haricî âlemde, gayb ve şehadetin nice misâllerine muhatap olan insanın, gaybı inkâr etmesi ne kadar tuhaf değil mi?
İsterseniz bu tuhaflığın kısa bir tahlilini birlikte yapalım:
Bir münkir meselâ, “melekleri” neyi ile inkâr ediyor? Eliyle, ayağıyla mı? Ciğeriyle, midesiyle mi?… Hayır… Ya neyiyle inkâra sapıyor bu adam? Cevap: Aklıyla.
Yâni, kendine ihsan edilen gaybî bir âlet ile gaybı inkâr ediyor.
Gaybı, taşlar ağaçlar inkâr etseler ne ise, ama bu inkâr insana hiç mi hiç yakışmıyor.